11. Gün 22 Temmuz 2016 Ordu'dan tünele girmeden eski yoldan Perşembe üzeri Çaytepe, Yason Feneri ve Kilisesi ana yolda perşembe kavşağından sapıyorum, az ileride önüme aşırı yağışlardan hasar gören Akçaova köprüsü trafiğe kapatılmış ne yapacam derken gelen abimiz, bisiklet geçebilirsin dedi, tam söylerken motorsikletli bir genç karşıdan geldi geçti, demek ki geçebiliriz, ileride virajda Efirli camisi yazıyor, sağa yoluna girdim. cami minaresi görüntüsü eski olduğu belli, caminin imamı ile konuştum, sağolsun, anlattı. yazmıştım burada tekrar yazayım, Fatih Sultan Mehmet ordu ve donanmasını 1641 Trabzon Fethi hazırlıklarını burada yaptırıyor, Trabzon'u 1641 yılında Osmanlı toprakları yapıyor, burada tarihçiler Efirli Camisini o yıllarda olduğunu buluyorlar, sadece tarihi yazan sac levhanın birileri çakarken çekiçle ezildiği için son rakkamını okuyamıyorlar, acaba Fatih Sultan Mehmet geldiğinde cami varmıydı, yoksa Fatih Sultan Mehmet geldikten sonramı yapıldı, her ikiside olsa 2016 dan 1461 çıkar 555 yıllık bir camii, 2.si Perşembe ile bilmediğim yaşanmışlar, Perşembe ilçesi 1948 yılına kadar caminin olduğu bölgede iken o yıl yapılan bir oylama ile şimdiki yerine taşınıyor, 1948 yılına kadar caminin önündeki boş alanın çarşı pazarı olduğu, az ileride o zamanki fırın ve bakkalın olduğunu söyledi, Hoynat kuş cennetinin 2. Tünel girişindeki, üstünde Bayrak olan ada olduğunu ilave etti. (ilk kavşaktan sonra Hoynat kuş cenneti ile ilgili bir tane ilaç için levhası yok, söylemese bulma sansın hiç yoktu.) iyi insanlara huzurunuzda Teşekkür ediyorum, yeni yerindeki Perşembe ilçesi, akşam yemeği için Limonlu hazır Rus salatası, ekmek, suyumuz var, sabah kahvaltılığımız hazır, 2 eski tünel nostaljik tünel Hoynat adası küçücük şu an kuşların göç zamanı değil boştu, Yason fenerine pedallamaya devam, girmeden soldaki kahvehane Furkan Isparta'da okuyormuş, çay parası almadı, acı bademini paylaştı, giderken de 1 tane Ordu Gazozu orijinal dedi, iyi insanlar Teşekkürler, ileride sağda Yason Feneri Kilisesi Levhası, sallandım aşağıya taştan yolda sit alanı yazıyor, toprak yeşil ot, çim örtüsünde sadece araç geçen yerde tekerlek izleri var, önce Kilise içi boş bir yapı heybetli duruyor, denize 0 noktasında Yason Feneri, oldukça kalabalık gelen giden sakin, kafa dinlenecek yer, güneşin batışı seyredilir, bolca resim çekilir, girerken gördüğüm genç köyden buranın sorumlusu, iyi insanlar olduğu kadar, bilinçsiz insanlarda var, çadır yeri sormadan o önce davrandı, burada kalabilirsin dedi, fenerle kilise arasında çalılık var, oranın kuytu olacağını da söylemeyi inkar etmedi, önde piknik masası, Kilise 1868 yılında buradaki Rumlar ve Gürcüler tarafından yapılmış, Fenerde bolca resim, sırada güneşin batışı, bazı resimlerime figüran da buldum, bu gece Sit alanında tarihin içinde çadırımda uyuyacağım, ( sigara 20 senedir yok, alkol görev zamanı yok, ateş, mangal yakarak, yok sucukmuş, yok makarnaymış, yok su ısıtacam derdim olmayacak, eşimle aldığımız karar geçtiğim yerlerde olabilecek yangınlarda kendimi suçluluk duygusuna sokmayacağım, acaba benden mi diye). 34.8 km. 2 saat 51 dakika 570 metre yükseklik 74 metre ile deniz seviyesinde bisikletli için güzel sayılacak bir yol